Düş Kurmak

düşler

Bizi kısıtlayan, yoran, sıkıntıya sokan hep kendi isteklerimiz, kendi düşlerimiz. Öyleyse kişi insan olmanın tadını almak için isteklerinin düşlerinin de ötesine geçmeli. Geçmeli herşeyden, herşeyle yaşayarak. Herşeyden geçen ama herşeyi yaşayanlara selam olsun.

Başarıda burada gizli değil midir? Ötelere bir hedef yerleştirip, sonra o hedefinde ötesine geçmek… Ondan, bundan, yardan, serden geçmek… Geçtikçe onunla, bununla, yar ile ser ile yaşamak.

Herkesin hayatı farklıdır. Benim hayatım farklı, seninki farklı… Benim yaşadığım evrende senden farklı, senin yaşadığın evrende benden. Ortak bir yaşam söz konusu değil. Aynı dalga boyutunda sonsuza açık idraklerin birbirinin far mesafesine girmesi sadece.Yada biri çok görmek. Öyleyse çok görmekte düş görmenin kendisi ve kısıtlayıcı etken. Herşeyi gördüğünden ibaret sanmakta…

Ne yani şimdi düş kurmak kötü birşey mi? Elbette değil… Mesele düşlerde kalmak… Derdimiz onunla olmalı zaten. Düşlerin ötesine geçebilmek hedef olmalı. Düşte kalmamak yani. E bunu sağlamak içinde illaki düşlere bir uğramak gerek değil mi? Neyi arıyor, neyi istiyorsan “o”sun sen. Düşlerini arıyorsan düşlerin, ötesini arıyorsan düşlerini aşmış kişisin. Peki düş kurmayı dahi denemeyip burnunun ucunu yaşayanlar mı? Vah onların haline….

“Düş Kurmak” üzerine 2 yorum