İletişim Neden Önemlidir

iletişim günümüzde çok katmanlı bir hüviyete büründü

Dumanla haberleşmeden yola çıkan insan tepede ateş yakmaya, oradan ulaklara, güvercinlere, daha sonra postaya varıp telefonla daha hızlı bir iletişim yöntemi buldu. Şüphesiz ki Graham Bell icadının günümüzdeki kullanım şeklini hayal edemezdi. Telefonun icat olduğu 18. Yüzyıl başlarından bugüne iletişim çok farklı bir boyut kazandı. Hatta sanayi üretiminin gelişip ticaret kavramının ivme kazanması, birtakım ihtiyaçların acil kategorisine girmesi neticesinde telefon da iletişim ve ticaret arasında hangisinin hangisine sebep olduğu karmaşık bir mesele olup çıktı. Bugün mevcut insanlar arası etkileşim ihtiyacının telefona yol açtığı; yoksa telefonun mu iletişimi bu boyuta getirdiği sorusu muğlak kalacaktır.

Evet, telefon tarihi içerisinde faksı doğurdu. Arada telgraf gibi iletişim yolları varsa da kullanılabilirlik açısından telefona yetişemedi. Derken bilgisayarın keşfi ve ağ olayının gelişimiyle internet kullanımı başladı. Ve yaygınlaştı. Artık iletişim konusunda hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Zira bankacılık işlemlerinden kamu kurumlarına, kişisel haberleşmeden ticari meselelere kadar her şey internet içerisinde bulunma zorunluluğuna girdi.

Peki, insanlar bugünkü iletişime bu kadar muhtaç mıydı? Evvel zamanlardan beri haberleşmeye önem atfeden, kendi ülkesinde, dış dünyada olanı biteni takip etmek isteyen insan bu yeni icada kulak kabartıp, kapalı kalmaya pek iyi gözle bakmadı. Basit bir mezra insanı dahi nahiyeden haber getirenleri farklı gördü. Hep aklıma düşer; acaba yükselme devri sonlarında, iletişim araçları şimdiki gücünde olsaydı Osmanlı Tarihi yine aynı olur muydu? Veya medya, sosyal medya kavramı böylesine dönem toplumunun hayatının merkezinde olsaydı, toprak kaybetme, isyanlar böylesine arka arkaya dizilir miydi? İnsanlar bir arada yaşamaya başladığı günden bu yana iletişime ihtiyaç duydu. Çünkü sosyal bir hayata entegre olan insan için iletişim zorunlu idi. Toplumun amaçları, kaygıları, güncel temayülleri takip edilmesi gereken olgular olduğu sürece insanda iletişime muhtaç olmaya devam edecektir.

Günümüz insanının geçmişteki atalarından büyük farklarından biri de yem yalnızlaşmaya çalışması, hem de kendisini topluma adapte olmak zorunda hissetmesidir. Çağ insanı hem bencil bir yalnızlığı kendine pay görmekte, hem de topluma kendini kabul ettirmek için kimlik sahibi olma, ön plana çıkmaya çalışmaktadır. Yani bizler; kahramanlık yapmadan isim koyulmayan Dede Korkut hikayeleri kahramanlarının torunları olduğumuzu sosyal medyada kendimizi ispat ederek kanıtlama peşinde bireyleriz. Hem diğer insanları önemsemeyip aşırı ben merkezli davranışlarda bulunup hem de toplum için çok ama çok önemli olduğumuzu ispat etme gayesindeyiz.

Peki, iletişim bu davranışımızın neresinde? Tam merkezinde durmaktadır. Çünkü biz kabuğumuzu kırdığımız günden bu yana dünya üzerindeki diğer insanların da ne kadar iyi, ne kadar bilgili, ne kadar sosyal, ne kadar zengin, ne kadar güçlü olduğunu gördüğümüzden bu yana kabak içerisindeki konumumuzu koruma derdine düştük. Yani hem bizim, hem çevremizdekilerin bizden daha özellikli insanlar olduğu gerçeğine set çekme ihtiyacı hissettik. Çünkü toplum artık tek kişi veya bir zümrenin kontrol edebileceğinden daha karmaşık ilişkiler yumağına dönüştü.

Hatta bu karmaşıklık günümüz dünyasında ilişkinin zorlaşması neticesinde kendine yeni bir sektör de doğurdu, Etkili iletişim. İnsanlarla uygun diyalog kurabilmek için konunun bilimsel yönü irdelenmeye başladı. Psikoloji biliminin geçen yüzyılda geldiği noktalar kullanılarak diyalog kurmak için metotlar geliştirildi. Hem bireysel, hem ticari, hem örgütsel, hem de kitle iletişimi iletişim biliminin önemli dalları oldu. İnsan kendini anlamlı bulmaya, dünyayı tanımaya başladıkça iletişimin yöntemleri de evrilmeye başladı. Ve bu olgunun son yöntemi de sosyal medya oldu.

Her ne kadar sosyal medya insanlara olağan hayatından farklı biri görünme şansı tanıdığından çok sağlıklı veriler vermese de günümüz iletişiminin merkezinde artık. Önemi gün geçtikçe artan, arttıkça yeni yöntemleri kendi içerisinden çıkaran bir yapı mahiyetindedir. Kabul etsekte, etmesekte bugün Facebook’un ayrı, Twitter’ın ayrı, Instagram’ın ayrı bir dili ve dünyası mevcut. Bir insan pekala Twitter’de isyankar, hesap soran sistem eleştirisine sahip biri olabilirken Instagram’da gezen, eğlenen, zamanının tamamını önemli anlara bölüştürmüş biri olarak karşımıza çıkabilir. Tabi birde Facebook’ta herkesin cenazesine yetişen, düğün tebrik eden, kayıp ilanlarına, şehit cenazelerine, özel günlere kayıtsız kalmayan, ailesine akrabalarına ve arkadaşlarına sahip çıkan bir birey olarak devam edebilir. Çünkü bu araçların kendi gerçeklik dünyası bunu gerektirmekte, bu mecralarda kabul gören kimliklerin davranışı böyle olmalıdır. Şüphesiz sosyal medya kullanıcılarının tamamı bu anlayışta değil ancak kahir ekseriyetin böyle olduğunu da kabul etmek gerek. Bu yüzden de kamu kurumlarından ticari işletmelere kadar bütün iletişime muhtaç kurum ve kuruluşlar gerek duydukları popülizmi sağlamak için bu genellemeye uyan bir iletişim kurma yolunu seçtiler.

İnsanın olduğu yerde iletişim olacaktır kısacası. İnsani ilişkilerin üretim ve sosyal faktörler değiştikçe iletişimin de değişeceği, dönüşeceği aşikâr. Çünkü insan kendinden başka insanlarla irtibat kurma ihtiyacı hisseder ve bu his neticesinde başka insanların gündeminde yer işgal etmek ister. Başkalarının hayatında yer edinmesi de daha fazla etkileşim doğurur, daha fazlası da daha fazla. Bu ilişkiler ağında diğer insanlarla veya ticari gereklilikler açısından bağlantı kurmak,dahası sağlıklı iletişim kurmak önemli olduğu için muhataba kendini kabul ettirmek iletişim neden önemlidir sorusunun gerekçesini açıklıyor. Yalnızlığı üzerinden dahi iletişim kuran, yalnız olduğu imajını vermeyi iletişimin bir yolu olarak kullanan insan için diğer insanlardan habersiz kalmak mümkün değil.