Kalemiye Nedir

Kalemiye Nedir?

Kalemiye; Osmanlı’da devletin idari ve mali işlerini takip eden bürokratlara verilen isimdi. Kalemiye sınıfı da bu bürokratik grubun tamamını ifade ederdi. Biz ise asıl anlamı olan Ehl-i Kalem manasında kullanmak amacındayız. Öyle ahım şahım kalem ehli olmasak da; yazma disiplinini pek tutturamayan, yine de bir şeyler karalama amacında bir mizaç sonucu bu siteyi açtık.

2012 yılına kadar yaklaşık dört yıl profesyonel bir blog yazarı idim. Sonrasında KPSS’ye hazırlık esnasında vakit kaybettireceğini düşünerek oldukça gelişmiş ve büyük emek verilmiş siteye veda ettik. Zira artık okul bitmiş ve işe girme bizim için öncelik konumuna gelmişti. Blog yazarlığımız forumların yavaş yavaş bitmeye başladığı, kişisel sitelerin her zamanki temposunda gittiği, Twitter’In bu kadar yaygın olmadığı, Facebook’un şimdilerde temposunu kaybetse de elli yaş üzeri akrabalar tarafından istila edilmediği, İntagram’ın Türkiye’de birkaç kişi harici bilinmediği zamanlardan kalmadır. Geçen beş senede insanların internet alışkanlıkları değişti, sosyal medya merkeze oturdu ve cep telefonundan internet erişimi masa ve dizüstü bilgisayarları evlerde aksesuar konumuna düşürdü.

İşte 2012 yılı böyle bir internet kırılmasının yaşandığı yıldı. Bizim de sanal neşriyata veda ettiğimiz, ne olur ne olmaz diye Blogger’dan bir blog açtığımız, ona da sınavlar dolayısıyla pek vakit ayıramadığımız bir yıldı. Sonra sınav fasılları bitti, bir kamu kurumuna yerleştik, kendimizce bir şeyler yazma ve okuma hevesi çok şükür ki bitmedi. Hali hazırda devam eden –tabi yazma disiplinine uyarsak- taslaklarımız olduğu gibi blog yazarlığına da devam etmek, bu devam için de gerekli olan profesyonel tasarım ve site kullanımı için biraz da iddialı bir ismi olan Kalemiye.com’u açtık.

Sitenin ismi daha çok basılı neşir yapan bir Edebiyat-Kültür dergisine benzese de çok hoşuma gittiğinden iddialı olsa da akılda kalıcılığı nedeniyle seçimim oldu. Amaç elbette yazılanların daha fazla kişiye ulaşması olduğundan teşhir önemli bir mesele idi. Değişen ve gittikçe dijitalleşen dünyada ve amatör olarak takip ettiğim kadarıyla on beş yıllık süreçte önemini pek fazla eksilmeden koruyan sadece blog siteleri oldu. Bugün ülkemizde yaşanan yazılı dergi ve matbuat enflasyonunu ise kalıcı görmüyor ve bu dergilerin çağa ayak uydurmamaları durumunda mecburiyetten kapanacaklarını düşünüyorum. Zaten dergilerin serüvenleri çoğu zaman kısa olmuştur. Bunda dergiyi çıkaranların heveslerinin kaçmasından, maddi yetersizliklere kadar pek çok neden yatmaktaydı bugüne kadar. Ancak; bu saatten sonra, ciltler dolusu kütüphanenin tırnak büyüklüğünde flaş belleklere sığdığı günümüzde dergilerin kalıcı olabilecekleri pek mümkün değil. Yanlış anlaşılmasın, kesinlikle basılı kitabı ebooklara değişen biri değilim. Ancak ebook tecrübem de oldu ve memnun da kaldım. Uzun vadede kitapların da işi zor görünüyor diyebilirim her ne kadar kitap okuyucuları bu konuda oldukça tutucu olsa da.

İşte bu yüzden Kalemiye’yi dijital dünyada kalıcı bir yeri olması arzusuyla açmış bulunmaktayız. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, bazen acaba sorusunu akla düşürecek, bazen hakikaten dedirtecek şeyler yazabilmek umuduyla

 

Murat Emre TİRYAKİOĞLU