Karşıt Fikre Saygı

Karşıt fikre saygı en zor mesleklerdendir. Meslek diyorum çünkü belirli merhaleler geçerek öğrenilebilecek bir davranış biçimidir. Yine meslekler gibi hiçbir insanın onu öğrenmesi de bitmemekte. Sonu yoktur onu öğrenmenin, bütün ömür boyu devam eder. Ne kadar hoşgörü sahibi olsak da her seferinde daha ulaşmamız gereken bir üst derecesi vardır. Hele ki karşımızdaki insan şahsi fikrimizi … Devamını oku

Antep Harbi

Antep Harbi direnişi yemeklerinden ve tatlılarından çok daha önemlidir. Şehrin iflah olmaz gastronomi propagandası ona ait değerlerde çok çok geride gelir. Antep evvela savunması ile bilinmelidir. Yirmi bin civarı nüfusun 6317’sinin şehit olduğu, koca bir devlete tek başına direndiği günden bahsediyoruz. (Alıntı) Antep Harbi’nde Anteplilerin Yalnız Bırakıldığı Yadsınamaz bir gerçektir. Antep, Fransızlar tarafından işgal edilmeye … Devamını oku

Osmanlı’da İlk Matbaa

Johann Gutenberg’in 1450’li yılların başında matbaayı icad etti. Osmanlı’da ilk matbaa İstanbul’da 1493’te ilk Yahudi matbaası kuruldu. 1567’de Ermeniler kurdu. 1627’de de Rumlar kurdu. İbrahim Müteferrika ile Mehmed Said Efendi işbirliği yaptı. Padişah III. Ahmed fermanı etti. Şeyhülislâm Yenişehirli Abdullah Efendi fetvâ verdi. İlk Türk matbaasını kurma izni alındı. Kurulduğu yer: Müteferrika’nın Yavuz Sultan Selim … Devamını oku

Kendini İspat Etmek

(Bu Yazı kendini ispatın ne olduğunu ispat etmekle mükelleftir.) Kendini ispat etmek için yaşar bazı insanlar. Suçsuzluğunu, asaletini, aidiyetini, yeteneğini, ilmini, görgüsünü, ismi cismini, fikrini…  çeşidi ne olursa olsun nihayetinde insan kendini ispat etmek ister. Gün ışığına mahrum kalmış birtakım duyguların hürriyetleri için verdiği savaştır kendini ispat. Kendini ispat etmek isteyen insanları hor görmemeli, dışlamamalı, … Devamını oku

Bilmek ve Sonrası

İnsanoğlu her şeyi bilmek ister. Zamanı, yemeği, okulu, işi, terfii, milli piyangoyu, arabasının arıza sebebini, nasıl zengin olunacağını, kaderi ve hatta ahireti. Ona bahşedilen idrak sayesinde bilerek ya da bilmeyerek öğrenmeyi amaçlar; bildikçe emin olur. Bilmek onu mutlu eder. Ardından daha fazla mutluluk için daha fazla bilmeye zaman harcar. Bildikçe daha fazlası. Tabi burada bir … Devamını oku

Düşünmek

Binlerce yıl düşünmüş insanoğlu. Ağaca bakmış düşünmüş, güneşe bakmış düşünmüş, çadırının önüne oturup obanın koşturan çocuklarını seyrederken düşünmüş. Dile kolay; binlerce yıl düşünmüş. Ne düşünmeyi, ne de kendini anlatmayı bitirebilmiş. Her yeni insan yeni bir dünya demek çünkü. Her yeni dünya ise yeni bir bilinmezlik. Tam onu bildim derken yenisi peyda olmuş ve başka dünyalar … Devamını oku

ARADAN SONRA

Yaklaşık iki yıldır bloga yazı atmadık. Çok uzun süren ve maalesef ki tembellik edilen bir dönem oldu. günlük işlere insan çok fazla dalınca, daha doğrusu yazmayı hayatın günlük akışından çıkarınca sonuç kaçınılmaz bir öteleme oluyor. bu süre zarfında okuma ve notlar almak da zayıf kaldı gerçeği konuşmak gerekirse. Bu kısa yazı ile uzun zamandır rafa … Devamını oku

Arada Kalmış Yaşamlar

“arada kalmak  adeta ortak bir yazgı gibi özellikle bu toprakların  dört bir yanında sanki bir heyulaymışçasına  çok uzun zamandan beri dönüp durmaktadır.” Arada Kalmış Yaşamlar Göksel TİRYAKİ’nin Barak üzerine dördüncü kitabı. Bu kitapta da yörede örneklerine rastladığımız/rastlayabileceğimiz ki zaten çoğu gerçek karakterlerden öykünerek hikâyelendirilmiş, karakterleri konu alan bir kitap. Kitabın ana temasını ise “İnsan Öyküleri” … Devamını oku

Geçmiş Gelecekten Daha Uzak

Sosyal medyanın sağladığı olanakları kullanırken nedense her zaman kendimi birkaç video sonra nostalji kovalarken bulurum. Bana iki şey geçmişi çok keskin haliyle hatırlatır: yıllardır dinlenmemiş bir ezgi ya da bir koku. Resim dahi o etkiyi göstermez. Çünkü resim ezgi ya da kokuyu anımsatmak için aracıdan öteye gitmez. Kim bilir; belki de bana hastır. Yine yazıyı … Devamını oku

Kitap Tanıtımı-Bozkırdaki Çekirdek

250

Bir romanı büyük yapan sadece sanatsal oyunlar, esaslı bir olay örgüsü müdür? Bence değil. Romanın ıstırabı olması gerekir. Büyük eserlerin en öne çıkan yanları bir derde sahip olmaları ve bunu cesurca dile getirmeleridir. İşte Bozkırdaki Çekirdek tam da böyle bir eser. Klasik bir Kemal Tahir romanıdır. Gerek romanın geçtiği mekandaki insanların gündelik yaşamlarını, alışkanlıklarını yaşatması; … Devamını oku