Devlet Ana

Tarihi romanlar kategorisinde bana göre en başarılı olan Devlet Ana ’dır. Kemal Tahir’in bu ölümsüz eseri aynı zamanda en önemli romanı olarak da bilinir. Türk Edebiyatı’nda otoritelerce de yeri farklı olarak görülmekte olup okuyucunun her zaman ilgisine mazhar olan klasik romanlardandır.

 Kitabı ilk olarak 2015 senesinde okumuştum. Daha sonra her çıkan kitabı takip etmeye çalışmak yerine klasikleri yeniden okuma kararım neticesinde yakın tarihte ikinci kez okudum. Özellikle klasik kitapların farklı yaşlarda farklı etki ve dikkat çeken yanlarının olduğu gerçeği bu kitapta da yanıltmadan karşıma çıktı. Romanla ilgili unuttuğum, belki de o dönem hiç dikkatimi çekmeyen bazı diyaloglar ve pasajlar altı çizilmeye değer geldi.

Konusu ve Karakterler

Devlet Ana konusu ve Karakterleri

Kitabın konusunun geçtiği zamanlar Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmekte olduğu vakitler Bizans’ın dibinde kurulan beyliği anlatır. Romanın adı kahramanlardan Bacı Bey diye anılan Devlet Hatun’dan gelir. Yazar bu romanda o dönemki Söğüt ve çevresinde Osmanlı Beyliği’nin kuruluş yılları, Bizans sınırındaki kaynaşmalar, aykırı dervişler, keşişler, Notüs Gladyüs, Selçuklu beyleri, Moğol eşkıyaları, Orhan Gazi ile evlendikten sonra Nilüfer Hatun adını alan Tekfur kızı Lotus, Şeyh Edebali ve Yunus Emre gibi, çeşitli olayları sembolize eden belli başlı kahramanlar çevresinde geliştirilen hikâyede alanındaki diğere romanlara kıyasla geleneksel anlatıya sinematografik bir yaklaşımı çok net getirebilmesi de bir başka özelliğidir. Aslında bunda eserin önce senaryo iken sonra romana dönmesinin etkisi çok büyük elbet.

Hani o Türk Sineması’nda gördüğümüz, Battal Gazi, Tarkan gibi tarihi filmler var ya, hepsinin esin kaynağı da bu romanlardır. O han ve hancı sahneleri, aykırı derviş savaşçılar, Bizans entrikaları… Hepsini okuyunca hatırlarsınız.

Üslup

Kitabın anlatım dili ağırlık olarak destansıdır. Kemal Tahir’in diğer eserlerinden ayrıldığı nokta da burasıdır. Onun diğer romanları da akıcı olsa da devlet Ana geçmişin anlatılarının temsilcisi olduğunu ilan eder bir yapı ve anlatım tarzına sahiptir. Nitekim alanında otorite edebiyat eleştirmenlerinden Berna Moran bu romanın üslubunu şöyle analiz etmeye çalışır:

Kanımca Devlet Ana’nın çekiciliğinin nedeni… Yüzyıllar boyu süzgeçten geçmiş, etkinliğini kanıtlamış eski romans ve serüven formüllerinin, yapıtta ustaca harman edilmiş olmasında aramak doğru olur.

Kemal Tahir Romanları

Mesajı

Her büyük eserde olduğu gibi Devlet Ana’da da yazar istediği mesajı vermeye çalışmıştır. Öncelikle Osmanlı’nın kuruluşunda feodalitenin olmadığı mesajını tüm roman boyunca mesaj olarak verir bize. Yine yazarı takip edenler ve özellikle notlar serisini takip edenler takdir edecektir ki yazar bu noktadan bize batıdaki gibi bir feodalizm olmadığı gibi sınıfsal bir ayrımın da mümkün olamayacağını anlatmaya çalışır. Ayrıca roman devlet kuruluş felsefesi konusunda da yazarın görüşlerini birebir yansıtır; devlet adalet ve mülkiyetin korunmasıdır herşeyden önce. Ayrıca ferdiyetçi bir mülkiyet değil kamunun mülküdür kazanılan.